iletişim
umit@umitalan.net
twitter.com/umitalan
Çarşamba, Kasım 25, 2009
BİR GÜN HERKES YILMAZ ÖZDİL OLACAK!
BUGÜNKÜ BİRGÜN YAZIMIN TAMAMI AŞAĞIDA:
Bilmeyenler için kısaca özetleyeyim: Dini bütün esnafın cuma vakti dükkanının camına iliştirdiği “Cumaya gittim gelicem” yazısının internette bütün bir gün, her eylem için tekrarlandığını düşünün. İşte buna Twitter deniyor. Biraz daha açmak gerekirse, “Şimdi Ümit Alan’ın BirGün’deki yazısını okuyacağım, yine kime sallamış merak ediyorum? Onunla bununla uğraşacağına oturup kendi bir şey yazsa ya.” gibi durumunuzu internetten anbean bildirmeniz twitlemek oluyor.
Twitter’ın en önemli özelliği bir iletinin 140 karakter ya da vuruşla sınırlı olması. Yani derdinizi 140 vuruşta anlatmanız şart. Bir nevi mini köşe yazarlığı yani. Zaten büyük büyük köşe yazarlarımız da bu mini köşe yazarlığının cazibesine kapılmış, Twitter’a girmiş durumda. Madem ki, köşe yazarlarımız Twitter’ı bu kadar çok seviyor, o zaman tasarruf için tüm köşe yazılarının 140 vuruşla sınırlanması gibi bir uygulamaya geçilebilir. Köşe yazılarını kısaltmak için büyük çaba sarfeden editörler bu işe çok sevinir.140 vuruşluk hayali köşe yazılarıyla bu uygulamanın bir denemesini yapmak istedim. Buyrun twitköşeciliğine. Olup olmadığına siz karar verin.
Ertuğrul Özkök
Gelin itiraf edelim, o uzun köşe yazılarından hepimiz sıkılmadık mı? Tıpkı iyi Fransız şarapları gibi tek yudumla büyülemeli bir köşe yazısı.
Serdar Turgut
Amerika'da seks için artık öyle diller dökülmüyor. Her şey kısa yoldan hallediliyor. Bunun Türkiye'ye gelmesini daha ne kadar bekleyeceğiz?
Engin Ardıç
Bizim solcular bu Twitter'ı beceremez. Bakın Marx'ın Kapital'ine tuğla gibi. O gelenekten gelen adam hiç bu kadar kısa yazabilir mi? Yazamaz.
Güneri Civaoğlu
Bodrum’da bir akşamüstü. Kadehlerimizi Twitter için kaldırıyoruz. Twitter'ın mucidi Şeffaf Oda'da konuğumuz. Fazla söze gerek yok, sıradışı.
Hıncal Uluç
Twitter diye bir site varmış. Mucidi adam değil. Anlamıyor bu işlerden. 140 vuruşluk yazı olmaz. Ona kıssa denir. Nerde o eski gazetecilik?
Can Dündar
Bir zamanların uzayıp giden aşk mektupları, 140 vuruş sınırında naçar kalıyordu. Lâkin aşk için kimi zaman tek vuruş, tek bakış bile yeterdi.
Yılmaz Özdil
Twitter dediğin 140 karakter. Başımızdakilerse 140’tan fazla karaktersiz.
Ahmet Hakan
Biz Twitter’a geldiğimizde kimseler yoktu. Buranın kahrını biz çektik ama sefasını yandaşlar sürüyor. O zaman da ilkeli durdum şimdi de öyle.
Oray Eğin
Twitter sadece Amerika’da bilinirken biliyordum. İyi bir projeydi. Ama bence Türkçe Twitter'a uygun değil, İngilizce olmalı Twitter'ın dili.
Bu yazıların hiçbiri gerçek değil elbette. Bu yazarlar “140 vuruş yazsa nasıl bir şey olurdu”yu anlatmak adına uydurduğum şeyler. Çünkü Twitter özellikle son bir ayda Türkiye’de çok moda. Ünlü ünsüz herkes orada. Yukarıdaki listenin içinde de hali hazırda Twitter’da yazanlar var. Bu kadar insan bir araya gelince elbette kavga gürültü eksik olmuyor. Mesela geçen hafta, Ahmet Hakan’ın gerçek zannedip sahte Sinan Çetin’le polemiğe girmesi kaçırılmayacak şamataydı.
Her şey böyle giderse gelecekte en uzun köşe yazıları bir twit uzunluğunda olacak bence. Çünkü, kimsenin bu yoğun iletişim bombardımanında daha fazlasını kaldıracak gücü kalmayacak. Bunu bir kehanet olarak ortaya atmam gerekirse; ‘bir gün herkes Yılmaz Özdil’ olacak, bazen tek sözcükle bile köşe yazacak diyebilirim. Özdil, henüz Twitter’da olmasa da oraya en hazır yazar çünkü. Bu arada, henüz Özdilleşme sürecini tamamlayamamış acemi bir kısacı olarak twitter.com/umitalan adresindeyim efendim, beklerim.
Yazının BirGün linki için tıklayın
Yazının Medyatava yansıması için tıklayın
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
Birgün Yazıları
(45)
Köşe Vuruşu
(45)
Yeni Söz Yazıları
(11)
Röportaj
(2)
Tuzla Tersanaleri
(2)
İşçi Ölümleri
(2)
AKP
(1)
Arundathi Roy
(1)
Can Dündar
(1)
Darbe
(1)
Ece Temelkuran
(1)
Edward Said
(1)
Ergenekon Operasyonu
(1)
Gazze
(1)
Mustafa
(1)
Mustafa Kemal Atatürk
(1)
Radikal Yazıları
(1)
S
(1)
Savaş
(1)
Sosyal Güvenlik
(1)
Tuzla
(1)
Ufuk Uras
(1)
belgesel
(1)
istanbul
(1)
işsizlik
(1)
kot taşlama
(1)
sermaye
(1)
sol
(1)
taşlanmış kota boykot
(1)
toplumsal paranoya
(1)
yoksulluk
(1)
Çocuk İşçiler
(1)
örgütlenme
(1)
üçüncü köprü
(1)
üçüncü köprü yerine yaşam platformu
(1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder