26 Mayıs'tan bu yana Yeni Söz (http://www.yenisoz.net)'de yayında olan son yazım aşağıda:
Belki bir insanın, diğerini ilk kez öldürdüğü andır o an. Belki de birinin öldürülmesine sessiz kaldığı ilk an. Bazen bunun da ötesine geçebilir ama insan. Sessiz kalmak bile erdemken tutamaz kendini. "Tersanelerdeki ölümler, MİT'lik, polislik" deyivererek tüm suçu ölenlere ve onların arkadaşlarına yükleyebilir. Buradan derin bir komplo teorisi çıkartabilir. Çünkü bu iddiayı ortaya atan da bilir ki, komplo teorisyenliği milli sporumuzdur bizim. Her zaman prim yapar. İnanmayan kadar, inanan da çıkar.
Dickens bile anlamaz!
Bu öyle bir andır ki, Zor Zamanlar’ı 150 küsur yıl önce yazmış Charles Dickens'ın bile muhayyilesi almaz. İnsanlık Tuzla'da buz olmuştur artık. Ne küresel ısınma ısıtabilir artık onu, ne de tersanelerden yurdumuza akan sıcak para. "Tersanecilikte dünyanın yükselen yıldızlarından biri olduğumuzu" övüne övüne söyleyecektir yine birileri. Başkaları taleplere yetişemediğimizi mağrur bir haberin konusu yapacaktır. İşçilik ve hayatlar bu kadar ucuz olunca yükselecektir elbette tersanecilik. "En az üç çocuk doğurun" diye Türkiye'yi Çin kadar uzak olmayan bir ucuz işgücü devi yapmayı kafasına koymuştur ne de olsa başka birileri.
Sermayenin söz söyleme Hürriyet'i
Bu "muhteşem" iddiayı ortaya atan kişi eski bir AKP milletvekili ve Tuzla'daki Desan Tersanesi'nin sahibi Cengiz Kaptanoğlu. Bu iddiayı manşete taşıyıp ona ciddiyet kazandıran ise Hürriyet Gazetesi. Bugünlerde Hürriyet şudur, budur gibi reklamlarla 60. yılını ala-yı vala ile kutlayan büyük gazete, son tahlilde sermayeden taraf olma geleneğini bozmuyor elbette. Öyleyse; "Hürriyet biraz da sermayedir, sermayenin söz söyleme Hürriyet'idir" deme hakkımız olmalı bizim de.
Ölümleri taşere etmek...
Tuzla'daki iş kazaları ve ölümlerin nedeniyle ilgili olarak tüm bilirkişi ve komisyonların ortak görüşü taşeron sisteminin acizliği ve acımasızlığı. Bu sitede daha önce yazdığım "Gemilerde Kıyım Var" başlıklı yazıda taşeron sistemini emek örgütlenmesini parçalayan bir sistem olarak ele almıştım. Elbette emek örgütlenmesini parçalamasından öte, eğitimsiz, ucuz işgücü kullanma, iş güvenliği tedbirlerinin maliyetinden kaçınma gibi sonuçları da var bunun. Ama polisiye bir olay, MİT'lik bir iş diyerek geçiştirmek en kolayı. Nasılsa hukuk önünde asıl tersane sahipleri değil taşeronlar sorumlu. Nasılsa sözlerinizi büyük bir ciddiyetle manşete taşıyacak birileri illa ki bulunuyor.
Devletimiz tüm yaralara tuz basacaktır.
1 Mayıs'ta işçilere Taksim'i bile reva görmeyen hükümetin Başbakanı, 1 Mayıs'ın hemen ardından Tuzla Tersaneler Bölgesi'ndeydi. Bu AKP'nin alışageldiğimiz taşra kurnazlıklarından biriydi. 1 Mayıs'taki tepkileri göğüste yumuşatmak adına yapılmış "dostlar alışverişte görsün" ziyaretiydi. Zaten ziyaret sırasında Başbakan ile işçi ölümlerini konuşmak isteyen Limter-İş sendikalılar da apar topar gözaltına alınıvermişti hatırlarsanız. Ziyaretin ardından herhangi bir önlem alınmayıp ölümlerin sürüyor olması gösteriyor ki, başbakanın ziyareti Tuzla'daki "yaraya tuz basmaktan" başka bir şey değilmiş.
İşçiler rakam olur, gülümse...
Tuzla'da işçiler rakam olmaya devam ediyor. Son beş yılda... Son altı ayda... vesaire diye diye kahredici istatistikler önümüze diziliyor. Son dönemde oluşan kamuoyu, devleti bir takım önlemler almaya zorlasa da, bu önlemlerin göstermelik olduğu açık. Taşeron sistemini kaldırmaktan kimse söz etmiyor örneğin. Ama "Tuzla'daki ölümler, MİT'lik, polislik" diyen bir Tersane sahibi hemen ciddiye alınıveriyor. Çünkü burası işçisine, emekçisine zerre değer vermeyenlerin ülkesi. Kemal Burkay'ın sonradan Sezen Aksu'nun bestelediği "Gülümse" şiirinde şarkıya giremeyen bir dize vardır. "İşçiler iyi çalışsın gülümse" der Burkay. Artık bırakın iyi çalışmayı; ölmeseler, öldürülmeseler, rakam olmasalar bile gülümseyeceğiz. Bu "zor zamanları", ancak sendikal hareketi güçlendirerek atlatacağız.
iletişim
umit@umitalan.net
twitter.com/umitalan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
Birgün Yazıları
(45)
Köşe Vuruşu
(45)
Yeni Söz Yazıları
(11)
Röportaj
(2)
Tuzla Tersanaleri
(2)
İşçi Ölümleri
(2)
AKP
(1)
Arundathi Roy
(1)
Can Dündar
(1)
Darbe
(1)
Ece Temelkuran
(1)
Edward Said
(1)
Ergenekon Operasyonu
(1)
Gazze
(1)
Mustafa
(1)
Mustafa Kemal Atatürk
(1)
Radikal Yazıları
(1)
S
(1)
Savaş
(1)
Sosyal Güvenlik
(1)
Tuzla
(1)
Ufuk Uras
(1)
belgesel
(1)
istanbul
(1)
işsizlik
(1)
kot taşlama
(1)
sermaye
(1)
sol
(1)
taşlanmış kota boykot
(1)
toplumsal paranoya
(1)
yoksulluk
(1)
Çocuk İşçiler
(1)
örgütlenme
(1)
üçüncü köprü
(1)
üçüncü köprü yerine yaşam platformu
(1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder