iletişim

umit@umitalan.net
twitter.com/umitalan

Pazartesi, Temmuz 28, 2008

AKP'nin Sosyal Güvenlik Politikası: ASPAVA

3 Nisan 2008 tarihinde Yeni Söz'de



1 Nisan’da çalışanlar alanlardaydı, daha da yoğun bir katılımla 6 Nisan’da da öyle olacaklar. Emeklilik yaşının yükseltilmesine, emekli maaşlarının düşürülmesine, sağlık hakkının kısıtlanmasına, sağlık ve eğitim hizmetlerinin özelleştirmesine hayır diyecekler. Hükümetin bazı maddeleri rötuşlayarak sağladığı uzlaşma ilüzyonunu kırmaya çalışacaklar. Dili ve amacı sorunlu olan ve geniş halk kitlelerinde somut bir açılım uyandırmayan Cumhuriyet Mitinglerindense, emekçilerin uyanışını hızlandıracak ve AKP’yi asıl yıpratacak şey olan bu mitingleri fazlasıyla önemsemek gerek.

Allah Sağlık Para Afiyet Versin Amin

ASPAVA’yı çoğu kişi bilir. Kimilerine göre Allah Sağlık Para Aşk Versin Amin, kimilerine göre ise Aşk’ın yerine afiyet veren bir kısaltma. Ümit Deniz’in1950’lerde ünlü olan polisiye romanlarındaki Murat Davman karakterinin repliğinden gelen bu kısaltma, genellikle kebapçı ya da bakkal ismi olarak kullanıldığı için aşk kısmının zamanla afiyete dönüşmesi şaşırtıcı değil. Üstelik bu haliyle AKP’nin politikalarına da uyuyor.

Neden ASPAVA?

İktidara geldiğinden bu yana istikrarlı bir şekilde neo-liberal politikaları dayatan AKP’nin bu tavrına istikrar diyenler oldu. İstikrar ilüzyonu kimi çevrelerde öyle kabul gördü ki, AKP’nin seçim kampanyasının bile kilit lafı oldu. Peki bu istikrarın sonuçları ne olacaktı? Bu istikrarın sonuçları işte yavaş yavaş etkisini gösteriyor; AKP’nin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Sosyal devleti hızla budayan AKP’nin bunun yerine koyduğu şey; ASPAVA oldu. Bu neo-liberalizmin bize özgü bir sunumuydu.

Devletten bekleme Allah verir!

Saf neo-liberalizmi dünyanın hiçbiryerinde bir formüle bağlamadan sunamazsınız. Türkiye’deki formül İslamcılık. Sosyal devletin yerine sadaka sisteminin konulması da bunun bir sonucu. Sağlığı ve parayı devletten beklemeyin, Allah verir demeye geliyor bu. Allah verir beklentisi de “sadaka” boyutlarında kimi dernek ve kuruluşlarca sağlanıyor. Bu dernek ve kuruluşların nasıl finanse edildiği aşikar.

AB’de sessiz Türk-İş de!

Türkiye çalışma haklarıyla ilgili olarak AB standartlarının çok çok gerisinde. Buna karşılık AB ihale yasası ya da kapatma davasında gösterdiği hassasiyeti Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısında göstermiş değil. Diğer yandan Türk-İş de ne meydanlarda ne de aktif mücadelenin içinde görülebiliyor. Anlaşılan onlar da bu sessizlikle ASPAVA’yı onaylıyor.

İşçisi, kamu çalışanı, esnafı, çiftçisi, emeklisi, yaşlısı, genci, ev kadını, öğrencisi 6 Nisan 2008 Pazar günü saat 14:00’te Kadıköy’de mitingte olacaklar. Bu miting ve benzerleri hem AKP’yi gerçekçi bir yerden yıpratmak, hem de bu yazının ana fikri olan ASPAVA’yı kırmak için büyük fırsat olacak. Diyorum ki, hazır Hatırla Sevgili dizisiyle bir şeyler yalan yanlış da olsa hatırlanmışken, kapatma davasıyla değişen gündemi yeniden lehimize çevirme fırsatı doğmuşken meydanlara çıkmak gerek. Meydanlar yeni bir dil kurmak, yeni sözler söylemek için en doğru yerler. AKP’yi zayıflatacak gerçekler ancak oralarda meydana çıkabilir. O halde bize dayatılan ASPAVA’yı AKP Sadaka Politikanla Ahımızı Vahımızı Alırsın’a çevirmek, taleplerimizi meydanlarda haykırmak gerek.

Hiç yorum yok: