Habertürk’ün Bekir Coşkun reklamlarını izlediniz mi bilmiyorum, ama izlemediyseniz aydınlık günlere uzak düştünüz diye üzülürüm içten içe. Ayvalık – Cunda civarında çekilmiş, tam da Bekir Coşkun okuyucusuna yönelik reklamlar bunlar. Sisteme değil sadece iktidara muhalif, suya sabuna dokunmayan bir yazara yakışan nitelikte işler. Yani Habertürk akıllıca davranıp doğrudan Bekir Coşkun okuyucusuna yönelmiş. Aydınlığa doğru yürümekten, özgürlük şarkılarından, sevdadan acılardan, turnalardan, yunuslardan, yeşil tepelerden bahseden duygusal bir takım reklamlar çekmiş. Bekir Coşkun deniz kenarında ufka doğru dalıyor, göbeğini kaşımayan cinsinden bulmuş olacak ki, kahvede halkla kucaklaşıyor, hatta keman çalıyor vesaire. Alabildiğine bir romantizm. Hani Bekir Coşkun biraz daha genç olsa, medyamızda yenice boşalan “romantik isyankar” koltuğuna oynuyor diyeceğim ama ona da ihtimal yok.
Öte yandan Bekir Coşkun reklamları, bende diğer köşe yazarlarımızın ne eksiği var duygusu da uyandırıyor ve kimi köşe yazarlarına bir takım reklam önerileri akabinde geliyor.
Bugünkü Birgün yazımın tamamı ve devamı için tıklayınız
Konuyla ilgili Medyatava haberi içinse burayı tıklayın
iletişim
umit@umitalan.net
twitter.com/umitalan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Etiketler
Birgün Yazıları
(45)
Köşe Vuruşu
(45)
Yeni Söz Yazıları
(11)
Röportaj
(2)
Tuzla Tersanaleri
(2)
İşçi Ölümleri
(2)
AKP
(1)
Arundathi Roy
(1)
Can Dündar
(1)
Darbe
(1)
Ece Temelkuran
(1)
Edward Said
(1)
Ergenekon Operasyonu
(1)
Gazze
(1)
Mustafa
(1)
Mustafa Kemal Atatürk
(1)
Radikal Yazıları
(1)
S
(1)
Savaş
(1)
Sosyal Güvenlik
(1)
Tuzla
(1)
Ufuk Uras
(1)
belgesel
(1)
istanbul
(1)
işsizlik
(1)
kot taşlama
(1)
sermaye
(1)
sol
(1)
taşlanmış kota boykot
(1)
toplumsal paranoya
(1)
yoksulluk
(1)
Çocuk İşçiler
(1)
örgütlenme
(1)
üçüncü köprü
(1)
üçüncü köprü yerine yaşam platformu
(1)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder